1. Beyin 101

BAU Eğitim Teknolojileri Doktora Pr. | Biliş Öğrenme ve Teknoloji 23.02.2024 tarihli dersi için yazılmıştır.  

Beyin, insan varlığının en gizemli ve keşfedilmemiş alanlarından biridir. İnsanın iç dünyasına dair derinlemesine incelemeler, bizi temel bir soruyla yüzleştirir: Beyin, sadece nörobiyolojik bir organ mıdır, yoksa daha karmaşık bir şekilde bilincin kaynağı ve anlamının taşıyıcısı mıdır? Bu sorunun cevabını ve insan beynini daha yakından tanımak için, küçük bir yolculuğa çıkıyoruz.

Teke Tek Bilim programında Fatih Altaylı'nın konuğu olan Prof. Dr. Türker Kılıç, beyin ile ilgili çok bilgilendirici bir uzman görüşü sunmakta. Sizlerle paylaşacağım bu blog yazısı bu videoyu izlerken aldığım notlardan oluşmaktadır.

        Prof. Dr. Türker Kılıç beyinin, biyolojik bir enformasyon üretme sistemi olarak karmaşık bir organizmanın merkezi kontrol ünitesi olduğunu belirtmektedir. Nöron adı verilen özel hücrelerin ağlarından oluşan beyin, çeşitli sinirsel sinyalleri işler, depolar ve ileterek yaşamın temel fonksiyonlarını düzenler. Bu sinir ağları, çevresel uyaranlara tepki verme, duygu deneyimleme, hareket etme ve bilişsel süreçleri içeren bir dizi kompleks görevi gerçekleştirmek üzere tasarlanmıştır ( Korkmaz ve Mahiroğlu, 2007).

Devamında Prof. Dr. Türker Kılıç'tan alıntılara yer vermek istedim.

    Beyin biyolojik enformasyon üretme sistemidir. Yaşamın içindeki yansımasına bakacak olursak, zihin örümcek ağı gibi bilgiden oluşan ağlardan oluşmaktadır. Bu bağlamda "Düşünce nedir?" Beyindeki nöronların birbiriyle etkilemesi sonucu desenlenen imgelerdir. Konnektomlar aracılığıyla ne zaman neyi yaptığının bağlantıları beynimizde oluşur. Bu bağlantısallık sayesinde sözcükler beynimizin her yerinde anlam bulur.

    Sözcüklerin iletim aracı olan dil ile beyin arasındaki ilişkisini ise Kılıç, "Beyin dille çalışmıyor. Kendi matematiği içinde çalışıyor. Dil bu çalışma sisteminde sadece arayüz. Beynimizi bilgisayarlar gibi düşündüğümüzde dil, İletişim sistemini oluşturan bir parçası." şeklinde yorumluyor.

    Kılıç'a göre yaşamın yapı taşı enformasyondur. Enformasyon içeren sistemler zeka üretir. Bu üretim sürecinde hiyerarşik bir sistem yoktur. Her nöron eşit önemdedir. Zeka onu oluşturan organizmadan bağımsız bir şeydir. Yapay zeka ya da doğal zeka diye bir ayrım yoktur. Zeka insana değil yaşama aittir.

   Kılıç'ın programda teknolojinin hayata yansımalarından verdiği örnekler de özellikle dikkat çekicidir. Elon Musk, Matrix filmindeki sistemler benzerinde bir temel oluşturarak, bilgilerin beyne çiple iletilmesi üzerine çalışmaktadır. Telepati ismini verdiği çip aracılığıyla, düşünmenin fiziksel engellerin bile önüne geçerek insan hayatını kolaylaştıracaktır.

   2021 yılında Nobel Fizik Ödülü alan Giorgio Parissi özellikle Bağlantısallık Matematiği üzerine çalışmalar yapmaktadır. Enformasyonun ve enformasyonun zaman içindeki değişiminin bir matematiği vardır. Bu yeni modelle birlikte, sahip olma yerine, anlamlandırma ve yaşamdaşlık kavramları göze çarpmaktadır. Yeni bilim, bağlantısallıktır. Önemli olan parçalar değil, parçaların arasındaki bağlantı ve bütünün çalışmasıdır. Bu sebeple beyindeki bu bağlantısallığı güçlendirecek şekilde, çocuklar için erken yaşta yabancı dil ve müzik-enstrüman eğitimi çok önem kazanmaktadır.

    Kılıç'a göre, insan beyni en yetkin sistem değil, aslolan yaşamın kendisi en yetkin sistemdir. Yaşama dair kilit rolü artık atom değil, enformasyon üstlemektedir.
Bu uygarlığımızın yetmezlik noktasının özetlendiği “yaşam insan için
var, yaşam benim için var” kendiliğinden kabullenişinin, “insan yaşamın bir parçası olarak ve onun için var, ben de bu yaşam ağı için varım” anlayışına geçişi demektir. Bu yeni bilimle birlikte, bireyselleşmekten çok topluma ve yaşamın kendisine yönelen bir akıştan bahsediliyor ve çok güzel bir metafor kullanarak, “yaprağın”, ormanın kendisi için var olduğu zannından kurtularak, kendisinin “orman” için olduğu gerçekliğini anlaması vurgusu yapılıyor.

Yaşamdaşlık zihnin “yaprak” olmaktan çıkıp, “ormanın” bağlantısallığı içine yerleşmesi demek.

Orman yaprak için değil; yaprak orman için! 


  Öğrenme, beyinbilim açısından beyinde nöronlar arasında yeni bağlantısallıklar kurma sürecidir (Kılıç, 2021). Kılıç'a göre eğitim sistemimiz en kısa sürede en doğru yanıtı arama üzere kurulu. Bu yöntemin iyi teknisyen yetiştirdiğini ancak bilim insanı yetiştirmek isteyen toplumların cevabın ötesideki soruyu görebilmesi gerektiğini savunuyor.

     Eğitim sistemimizin istediğimiz ivmeyi kazanabilmesi için soru sormanın, keşfin ve merak duygusunun önemi çok büyük. Soru sormak cevap vermekten daha önemli. Ülke ekonomisi bilime verdiği önem ölçüsünde gelişmekte. Bilimde ve teknolojide ilerleyebilmenin anahtarı ise nitelikli eğitim ve bilgi üretebilmekten geçiyor.

KAYNAKÇA

  • Altaylı, F. (2024, Şubat 11). İnsan Beyni ve Beynin Gizemi. YouTube. [https://www.youtube.com/watch?v=uZGLNruFZwM]
  • KORKMAZ, Ö., & MAHİROĞLU, A. (2007). BEYİN, BELLEK VE ÖĞRENME. Kastamonu Eğitim Dergisi, 15(1), 93-104.
  • Kılıç, T. (2021). Yeni Bilim: Bağlantısallık Yeni Kültür: Yaşamdaşlık, 2. Baskı, İstanbul: Ayrıntı Yayınları.
  • Kilic, T. (2019). A Brain Inspired View of Life: The Scientific, Social and Cultural Implications of Interconnectivity and Complexity, International Conference on Cognition, Technology & Society, July 23-25th, 2019, Milano, Italy.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

11. AR ve VR Oyunlar ve Eğitimde Kullanımı

7. Video Oyunlarında Hikaye Seviyesi Tasarımı: Oyuncu Katılımının Anahtarı

10. Özel Eğitimde Dijital Oyunların Rolü

2. Oyun Elementleri ve Oyunlaştırma: Eğitimde Yeni Bir Perspektif

6. Dijital Oyun Temelli Öğrenme ve COTS Oyunlar

4. Dijital Oyunlarda Oyuncu Tipleri: Motivasyon ve Tasarıma Etkisi

3. Oyun Psikolojisi: Eğlence ve Öğrenme Arasındaki Denge

5. Eğitsel Oyun Tasarım Modelleri: Oyun ve Öğrenmenin Kesişimi

9. Kutu Oyunlarının Sosyal ve Bilişsel Gelişime Etkisi

8. Kaçış Oyunları: Eğlenceden Eğitime Dönüşüm