BAU Eğitim Teknolojileri Doktora Pr. | Digital Educational Games: Theories, Design, Research and Applications dersi için yazılmıştır.
Oyunlar, insan psikolojisi üzerindeki etkileriyle yalnızca eğlence kaynağı olmakla kalmaz, aynı zamanda bireylerin öğrenme, problem çözme ve sosyal etkileşim gibi alanlarda gelişimlerini destekleyen güçlü bir araçtır. Oyun psikolojisi, oyun oynarken bireylerin nasıl motive olduğunu, nasıl öğrendiğini ve hangi duyguların oyundan alınan keyfi artırdığını anlamaya odaklanır.
Motivasyon ve Oyun
Oyunların başarısındaki temel etkenlerden biri, bireylerin içsel ve dışsal motivasyonlarını harekete geçirme becerisidir. Deci ve Ryan’ın (2000) Özbelirleme Teorisi, bireylerin üç temel psikolojik ihtiyacını vurgular: özerklik, yeterlilik ve ilişkililik. Örneğin, bir oyunda oyuncunun karakterini özelleştirmesi veya görevleri kendi yöntemleriyle tamamlaması özerklik duygusunu pekiştirirken, zorlukları aşarak ödüller kazanması yeterlilik hissini artırır. Sosyal oyunlar ise diğer oyuncularla iş birliği veya rekabet yoluyla ilişkililik ihtiyacını tatmin eder.
Akış Teorisi ve Oyun Deneyimi
Csikszentmihalyi’nin (1993) Akış Teorisi, bireyin tamamen bir etkinliğe odaklandığı ve zaman algısını kaybettiği bir durumu tanımlar. İyi tasarlanmış oyunlar, oyuncunun becerileriyle uyumlu zorluk seviyeleri sunarak bu durumu destekler. Örneğin, bir strateji oyunu, hem oyuncunun problem çözme becerilerini geliştirir hem de onun akış deneyimi yaşamasını sağlar (Chen, 2007). Akış deneyimi, oyuncuların oyuna bağlılığını artırırken, öğrenme ve tatmin hissini de güçlendirir.
Oyun ve Duygular
Oyunlar, bireylerin farklı duyguları deneyimlemesine olanak tanır. Lazarus’un (Seyrek & Sun, 2003) rahatlama teorisi, oyunların stresle başa çıkmada önemli bir rol oynayabileceğini savunur. Bunun yanı sıra, bir oyunun hikâyesi veya zorlukları, oyuncularda merak, heyecan ve gurur gibi duygular uyandırabilir. Bu duygular, oyuncunun motivasyonunu artırırken, oyundan alınan keyfi de maksimize eder.
Eğitimde Oyun Psikolojisi
Eğitim bağlamında oyunlar, yalnızca bilgi aktarmakla kalmaz, aynı zamanda öğrencilerin öğrenmeye yönelik tutumlarını olumlu yönde etkiler. Perttula ve arkadaşları (2017), akış deneyiminin eğitsel oyunlarda öğrenme için kritik bir gösterge olduğunu belirtmiştir. Net hedefler, uygun zorluk seviyeleri ve geri bildirim mekanizmaları, öğrencilerin öğrenme süreçlerinde akış durumuna geçmelerini sağlayabilir.
Sonuç olarak, oyun psikolojisi, bireylerin hem eğlenmesini hem de öğrenmesini sağlayan bir denge sunar. İyi tasarlanmış oyunlar, oyuncuların ihtiyaçlarını ve duygularını dikkate alarak onların en iyi deneyimi yaşamasını sağlar. Eğitimciler ve tasarımcılar, bu prensipleri kullanarak hem eğitici hem de keyifli oyunlar geliştirebilir.
Kaynakça
- Csikszentmihalyi, M. (1993). The Evolving Self: A Psychology for the Third Millennium. HarperCollins.
- Deci, E. L., & Ryan, R. M. (2000). The" what" and" why" of goal pursuits: Human needs and the self-determination of behavior. Psychological Inquiry, 11(4), 227-268.
- Perttula, A., Kiili, K., Lindstedt, A., & Tuomi, P. (2017). Flow experience in game-based learning–a systematic literature review. International Journal of Serious Games, 4(1), 57-72.
- Chen, J. (2007). Flow in games (and everything else). Communications of the ACM, 50(4), 76-78.
- Seyrek, H., & Sun, M. (2003). Çocuk oyunları ve önemi. Eğitim Araştırmaları Dergisi, 10, 24-30.
Yorumlar
Yorum Gönder